öncelikle yazıma "Adalardan bir yar gelir, bizlere" dizesiyle başlamak istiyorum. ha bunun yazıyla bir ilgisi var mı diye soran okur "elbette bunun yazıyla bir ilgisi yok." amaç hoşluk olsun diye degil aklıma geldiği için yazdım.
şimdi başlayalım.
ıssız ada fantezisi kurmak için öncelikle zihninizde bir ıssız ada imajı çizmek gerekir ki, biz hep genel de Amerikan filmlerinden bize dayatılan imajı kullanırız.
"palmiye ağaçları, bakir topraklar, mango vb. tropik meyveler, şelaleler..." bu liste uzar gider ama bitmez. Oysa Gerçek dünya da ıssız adalar böyle olmaz, nasıl mı olur? bakın yani okuyun şimdi,
iklime baglı olarak değişir ıssız ada. mesela bizim "kardak kayalıkları" da ıssız ada, hatta bayrak bile diktik yunanlılardan önce. Misal böyle bir yere düştünüz. her yer kaya, allahın bir agacı bile yok gölgesinde mevsimler boyu oturacağınız..yok yani. şimdi size "yokluk psikolojisi" yapmayacağım ama ıssız ada gerçeğindeki ilk basamak bu. Devam edelim, yazın güneşin sıcağından erirsiniz, kışın donarsınız dev dalgalar üzerinize gelir, banyo yapamazsınız, aç kalmazsınız "şuşi" yersiniz ama zannımca en büyük sorun tuvalet olur ama ada da tek olduğunuz için b.kunuzun içinde oturabilirsiniz yani.
iyi yanı yama yapmayı ögrenirsiniz diyecektim ama ögrenemezsiniz igne iplik yok. bu durumda incir yaprağı candır.
kısaca adayı bu şekilde tanımladım ben ama daha da farklı olabilir alcatraz gibi de olabilir, olası da kayalık bir de hapishane var o nedenle tuvalet sorun olur, ayıp denen bir şey var yani...
gelelim adaya gidecek 3 şeye. öncelikli "niçin zorunlu" ve "neden 3 şey?" sorularını irdelemek istiyorum. şimdi misal düşmek üzere olan bir uçagın içindesiniz, "uçak düşüyor" anonsu veririyor paso, ve sizin gözler radar gibi etrafı süzüyor "ne alsam acaba", hemen notebook' a sarılıyorsunuz, sonra düşünüyorsünüz ki, elektrik icat edilene kadar asırlar geçer, velev ki icat edilse internet yok o nedenle note book çöpte. cep telefonu alınabilir, şarjı bitinceye kadar sinyal verir, sizi bulurlar. bunun dışında da pek bir şeyin gereği yok bence, incir yaprağı dışında.
ama yurdun insanı en sevdiği kitaptan başlıyor genel de ki, hata tam burada başlıyor.
ıssız ada hikayelerinde romantik davranmamak lazım, izleyin cast away' i bakalım elin herifi neler neler yapıyor, resmen medeniyet icat ediyor herif, aferin.sizi "zorunda olmadığınıza" ikna ettikten sonra sıra geldi 3 rakamına...
bunu bende bilmiyorum, düşündüm neden 3 diye bulamadım açıkcası. hala da düşünüyorum bu "3" olayını bu olayın içine kim kattı diye. tek sayı ama zannımca bu işin içinde islamcılar var. ha oraya gelmişken islamcılık bir meslek degil biz türklerin sakallı görünce aklıına gelen niteleme sıfatı..
ıssız ada'ya dönecek olursak, bırakın bu işleri bi soguk su, bi bardak sıcak çay bile içemezsiniz. dünyevi hırsların, zevklerin, menfaatlerin hiç birini göremezsiniz, kısacası dünyayı tanıyamazsınız, yarın hakkın divanına varınca hemcinsleriniz anlattığında agzınız "beş karış" açık dinlersiniz. bırakın bu işleri.
canınız sıkılıyorsa gibin Monte Cristo Kontu' nu okuyun.
ve ıssız ada' ya sevgilinizi götürmeyin, tuvalet sıkıntı:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder