![]() |
Dombili Baykuş Hasan |
ortaokul falandım sanırım 7 yada 8. sınıf falan. benden küçük bir de kardeşim vardı ki, her gün beraber okula giderdik. benim derslerime çalışmakatan ve tenefüste kızlarla çene çalmaktan başka görevleriminde olduğu zamanlardı. en bilincli görevim okul yolunda başlardı. kardeşim zayıf ve çelimsiz olduğu için, ögretmeni de şirret bir karı olduğu için ögrencilerden tüm ders kitaplarını her gün getirmeleri isterdi. herkes için gayet normal olan bu istek kardeşim için fazlaydı. narin bedeni taşıyamazdı o çantayı. bu durumda ben her gün onun çantasını ve kendi çantamı taşırdım ve gram gocunmazdım. bir gün yine çantasını taşımak için istedim;
- ver ablam çantanı
* ben taşırım ki, tüm arkadaşlarım çantasını kendi taşıyor. bende taşıyacagım.
- lan gerizekalı, çantan agır zaten, hasta olmaktan da geberecen, ver taşıyayım işte.
* vermem , sana vereceğime çamura atarım, çantayı.
![]() |
Kardeşimi ve Çantasını kucaklayan su birikintisi |
ev yürüyüş mesafesinde degil, dolmuşa binecez ama manzara, bir adet çamur çocuk, ve çantası. hışım gibi yagmur ve hiçbir dolmuş durmuyor.
neyse biri imana geldi durdu, kardeşim kimseye yaklaşmadan ayakta dikiliyor. eve gittik anneme şikayete yelkendi bir dayak da ondan yedi.
ondan sonra çantayı verirken sorun çıkarmadı. evet dayak cennetten çıkmadır.
aferin:)
YanıtlaSil