
yılı yine hatırlamıyorum ama 2000'le başlayanlardan biriydi. ben ve orta çekirdek boyutundaki ailem yine oldukça dandik olan gezilerimizden birini daha bitirmek üzereydik. babam yola bakıyor ama öyle bakmak degil yol boyunca ne kadar meyve veren agaç ya da meyve vermeyen agaç, dağ tepe...falan doğa meraklılığından değil balıklama atlamayın tamamen duygusal sebepler. hatta bakarken kendi kendine,
- a yeni yol açılmış, burdan arazi almak lazım.

tarzında ticari kaygı belirten cümleler kuruyor. ben annem ve kardeşim geyiğim dibindeyken, kafama birşey dank etmişcesine soruyorum birden,
- baba dogru yoldan geldiğimize emin misin?
* evet darkoceans, kokıl' dan baktım şurda bir yol vardı.
- ( kokıl telaffuzuna bayılarak) nerden baktın baba?
* kokıl'dan
- ( gülerek) baba gogıl'a bakarsan işimiz yaş, o eski sürüm kaç sene önceki halidir o.
tabi arkadan gülüşmeler geliyor, ben intilak ettim edecem güllmemek için zor tutuyorum. yol ilerledi, kaybolmadık babam yine,
- kiraz agaçları çiçek açmiş, bakın.
* kokıl'da da mı böyle görünüyordu baba?
-yok!!
*ama kokıl'a baksaydın ya baba.
- darkoceans sus kızım!
*ama kokııııııl baba.
- (dellendi, bagırdı da) gogıl senin agzına sıçsın
anlık şok, arkadan gülüşmeler ve ben gülerek,
* helal be baba, dogru söyledin.
ha bu arada bir arama motoru bir canlıya nasıl boşaltım yapacak, onu da babama sormak istedim ama soramadım.